Zehra Çobanlı Sanat Merkezi’nde “Yaşam Boyu Öğrenme” ilkesi çerçevesinde bir araya gelen Gynaika grubunun “Sıfır Noktası Göbeklitepe’den İzler” sergisi geçtiğimiz Ekim ayında Harran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde sanatseverlerle buluştu.
FİLİZ AĞILÖNÜ
19-22 Ekim 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilen “Sıfır Noktası Göbeklitepe’den İzler”, sergisinin ilginç bir yola çıkış öyküsü var. Prof. Dr. Zehra Çobanlı’nın Eskişehir’deki sanat merkezinde “Yaşam boyu öğrenme” ilkesi çerçevesinde bir araya gelmiş olan Gynaika grubu 2016 yılından beri beraber çalışıyor. Grup, farklı alanlardaki kariyerlerini azimle çıktıkları seramik yolculuğu ile dönüştüren, taçlandıran ve kendilerini ifade olanağı bulan sanat gönüllülerinden oluşuyor. Çağdaş seramik sanatının önemli temsilcisi Zehra Çobanlı ile çalışma şansları ise ortak bir noktada buluşabilmelerinin en güçlü belirleyicisi. Topluluğun seramik çalışmaları mimar gözüyle ölçülü, mühendis kafasıyla analitik, eğitimci olmanın verdiği heyecanla farklı alanlardaki uzmanlık, bakış açısı ve tecrübe ile harmanlanıyor.
Dilek Erçal, Elif Damlarca, Filiz Ağılönü, İlkiz Çolak, Müge Bayer, Nihan Perkgöz, Nurhan Kıyık ve Zeynep Şölener olmak üzere sekiz kadından oluşan grubun adı Gynaika [kadın] mitolojiye dayanıyor. Varoluşun temel kavramı “Ana ve Toprak” çağrışımı taşıyan bu isim altında bir araya gelen grubun bireysel çalışmaları da zaman zaman yurtiçi ve yurt dışında karma sergilerde yer alıyor.
Nurhan Kıyık Dilek Erçal Filiz Ağılönü Zeynep Kurtuluş
“Sıfır Noktası Göbeklitepe’den İzler” başlıklı sergi Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik ve Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Şerife Yalçın’ın katılımıyla açıldı. Rölyef duvar panoları, sıraltı desenli duvar tabakları, üç boyutlu obje ve vazolardan oluşan Göbeklitepe’ye özel eserlerin yanında, uygarlıklar beşiği Anadolu Medeniyetleri’nden esinlenen eserler de yer aldı.
Gynaika’nın sanatçıları sergiyle ilgili olarak, “Seramik sanatının insanlıkla tarihsel birlikteliği ve kalıcılığı bizi motive eden önemli bir unsur oldu. Gerek üniversitedeki etkileşim ve sergi deneyimi, gerekse çevre ören yer ziyaretleri; Urfa’da Yedi Tepeler ve Harran gibi tarihe yön verecek daha nice paha biçilmez değerleri bize hatırlattı. Ükemizdeki bu değerlerin ortaya çıkarılması, tüm dünyaya duyurulması ve elbette korunması gerçeğini hepimiz adına omuzlarımızda sorumluluk olarak hissediyor ve yeni projelere hazırlanıyoruz.” dediler.
Comments