İstanbul Modern’in yeni binasının açılış sergilerinden “Hep Buradayız”, müzenin Kadın Sanatçılar Fonu desteğiyle koleksiyonuna dahil ettiği kadın sanatçıların yapıtlarını bir araya getirdi. Hera Büyüktaşçıyan, sergide yer alan “Sonsuz Takımadalar Üzerine Bir Çalışma” adlı yapıtında birçok farklı şehirden edindiği kırık seramiklere yeniden hayat vermişti.
“Hep Buradayız”, İstanbul Modern’in 2016 yılında Türkiye’deki kadın sanatçıların üretimlerini desteklemek, bilinirliğini arttırmak ve müze koleksiyonuna yeni yapıtlar kazandırarak kadın sanatçıların temsillerini güçlendirmek amacıyla kurduğu Kadın Sanatçılar Fonu aracılığıyla koleksiyona dahil edilen yapıtlardan bir seçki sundu. Serginin başlığı, feminist sanat tarihçi Linda Nochlin’in 1971 yılında Artnews dergisinde yayınlanan “Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok?” başlıklı makalesine atıfta bulunuyordu.
“Hep Buradayız”, Türkiye’de kayıtlara geçmiş yüzyıllık bir mücadele sonucu kendilerine tanınan siyasal, kültürel ve toplumsal alanları genişleten ve bugüne dair söz söyleyen kadın sanatçıların yapıtlarını bir araya getirdi. Öykü Özsoy Sağnak’ın küratörlüğünü yaptığı sergide Mehtap Baydu, Hera Büyüktaşcıyan, İnci Eviner, Selma Gürbüz, Nilbar Güreş, Sibel Horada, Bengü Karaduman, Zeynep Kayan, Ayça Telgeren, Güneş Terkol ve Burcu Yağcıoğlu’nun yapıtları yer aldı.
Sergide yapıtları yer alan sanatçı Hera Büyüktaşçıyan, “Sonsuz Takımadalar Üzerine Bir Çalışma” adlı yapıtında birçok farklı şehirden edindiği seramik ve duvarlara ait mimari parçaları bir araya getirir. Sanatçının yaşadığı Heybeliada’daki Terk-i Dünya Manastırı’ndan bulduğu fayans parçalarını toplayarak başladığı araştırma süreci, farklı coğrafyalardaki yıkılmış, artık istenmeyen buluntu mimari ögeleri içine alarak genişler. Birbirinden uzak mekân ve zamanlara ait olan kırık parçaları, sanatçının altlarına eklediği bronz döküm insan ayakları taşır. Hera Büyüktaşçıyan, dört farklı platformda, adacıklar ve takımadalar oluşturan kompozisyonlarda bir araya gelen, her biri yüklü bir tarihin sessiz tanıkları olan nesnelere yeniden hayat vererek onları donup kaldıkları zamandan bağımsızlaştırır ve yeni bir yolculuğa çıkarır.
Comentários